Güney İtalya’da 15 gün istiyorum.. Alberobello’daki trullilerde uyumak..
Sonra bir Haziran, Provence’da lavanta tarlalarının tam içinde olmak.. Mont Saint-Michel’de gelgiti görmek,
Sarı Lizbon’da kaybolmak…
Mardin..Hatay..özlediğim Londra..
Yine Berlin..Yine İzmir..Yine Paris..Yine Roma..
Kimisi sanıyor ki çok seyahat etmeye çok para lazım..
Oysa çok seyahat etmek için “çok nakit değil, çok vakit” lazım.. En yakın seyahatim bu ay.. bir sonraki Eylül’de..Ağustos bomboş..
Neden dersen imkansızın peşindeyim; “zaman sponsoru” arıyorum..
Hepsi kararında lazım. Aynı ana denk getirmek lazım olduğu gibi. Sıkıntılı dönemde boş vakitlerimde ayaklarımı denize doğru uzatmışken şu “vakit nakittir” atasözünün pek kaypak olduğunu da bilirim.
Onun için dedim ya ikisini aynı zaman denk geitrmek güzel.
Ama sizin planda harika bu arada.. Hele ben aynı programı yapsam bu aralar tam terapi :)
kolaylıklar olsun..
Daha çok yazmak, yazarken kelimelerde seyahat etmek iyi bir fikir olabilir belki. ☺️