Sanat’a dair..
Ron Mueck ve Roy Lichtenstein sergileri Paris’ten rüzgar gibi geçse de Paris’te sergilerin biri bitip bini başlıyor neyse ki.
Grand Palais’de Felix Vallotton ve Georges Braque sergileri Ocak’a kadar uzun kuyruklar oluşturacak gibi..Bu iki sergi için hazırlanan kitaplar da tam arşivlik.
Musée d’Orsay’nin eşsiz koleksiyonuna Salı günleri öğle konserleri ve mini operalar sezon boyu eşlik ediyor.
Musée de l’Orangerie’de Frida Kahlo ve Diego var.
Sanat galerilerinde vakit harcamayı planlayanlar aradıklarını Rue des Tournelles, Rue des Archives, Rue du Temple, Rue Quincampoix, Rue des Saint Péres ve onların çevrelerindeki sokaklarda bulabilirler.
Sahnelerde..
Ulusal Opera, bu sezon Opera Bastille’de Aida, Elektra, Madame Butterfly, La Boheme gibi opera klasiklerini sergilerken Opera Garnier’de ağırlıklı olarak bale var. İyi haber, Bolşoy balesi de bu sezon bu sahnenin önemli konuğu.
Her iki opera salonu da temsillerden arta kalan günlerde önemli klasik müzik konserlerinin ev sahibi…
İstanbul’da kıl payı kaçan Depeche Mode’u 29 Ocak’ta Paris Bercy’de, yeni albüm turnesindeki Moderat’ı 17 Şubat’ta Paris Le Trianon’da yakalamak mümkün.
Duvarlarda..
Belediye bir yandan duvar sanatlarını, tahsis ettiği binalarda desteklerken bir yandan da şehrin farklı köşelerindeki rengarenk duvarları boyayarak büyük bir tezat oluştursa da Paris’in en karakteristik sanatçılarının işleri hala şehrin sokaklarında.
Aslında farkında olmadan mutlaka rastlanacak olan Invaders, Mr. Chat, Jef Aerosol, FKDL, C215 gibi şehrin sembolü olmuş graffiticilerin yanısıra daha fazlasını görmek isteyenler özellikle şu şokakları yürüyüş rotalarına katabilirler; Rue Denoyez / Belleville, Place Stravinski/Beaubourg, Quai de Valmy, Rue de la Fontaine au Roi, Cité de l’Ameublement…
Şehirdeki sokak sanatları birliği le M.U.R’un Rue Oberkampf No.11’deki daimi duvarında her 15 günde bir farklı bir sanatçının çalışması sergileniyor.
Hiçbir detayı atlamadan hepsini görmek isterim diyenler Underground Paris, Street Art Paris gibi organizasyonların rehberli graffiti turlarına katılabilir.
Dükkanlarda..
Sneakers tutkunları ender bulunan özel edisyonları raflarına özenle dizen Le 8 – Rive Gauche’a uğramalı. (8 Rue Grégoire de Tours )
Gönlünü bisiklete kaptıranlar için tehlikeli bir adres var: En Salle Marcel. Katlanan bisikletten, ona binerken giyilecek havalı kıyafetlere, stil sahibi çantalara, ‘custom made’ selelere her şeyin bulunduğu dükkanda arka bölümdeki tamir atölyesine göz atmak da ayrı keyif.
Pasajlardaki alışveriş potansiyeline dikkat. Çünkü Passage du Grand Cerf, Gallerie Vivienne, Passage Choiseul gibi nisbeten gizli kalmış köşelerde küçük dükkanlar ilginç alışveriş alternatifleri saklıyor.
Dünyada plak alışverişi yapmak için en keyifli dükkanlar listesinde ilk 10’da yer alan Souffle Continu Paris’te. ( 22, Rue Gerbier )
Techno İmport Bastille civarında akşamüstü müzikseverler için adeta bir buluşma noktası. Hem plak alışverişi yapmak hem de Paris’in clubbing kesimiyle ilgili gözlemleri zenginleştirmek için uğranılması gereken bir adres. ( 16, Rue des Taillandiers )
İllaki La Fayette ve Printemps’dan alışveriş yapılacaksa alışverişin sonunda her iki binanın da çatısına çıkarak enfes Paris manzarasını seyretmek ve fotoğraf çekmek programa dahil edilmeli ki, bu büyük mağaza ziyaretleri anlam kazansın. Zira bu mağazaların sunduğu en büyük güzellik sahip oldukları manzara…
Akşam Jokerleri..
Caz sevenler için bir içki eşliğinde dinlenebilecek sayısız canlı caz alternatifi bulunurken Rue de Charonne no.21’deki Atelier Charonne, barında bir içki içip gecenin caz solistini dinleyerek geceye başlamak için ideal.
Şık piyano barı Club Raye’e uğramak ya da kusursuzluğu garantili Experimental Cocktail Club’ın iş çıkışlarında pek popüler Paris şubesinde, yemek öncesi kokteyli için rotayı Rue Saint-Saveneur’e çevirmeli.
Bu akşam yemek değil de bir şişe şarap eşliğine nefis bir şarküteri tabağıyla şehir yerlisinin arasına karışıp geceyarısını bulalım diyenler Passage Moliére No.12’deki salaş ve keyifli Le Restaurant des Poétes’i not defterlerine kaydedebilir.
Lezzeti ve popülerliği test edilip onaylanan pek gözde Beef Club’da yemek için rezervasyonu olmayanlar joker hakkını kullanarak 21:30 civarında giderek erken kalkan bir masaya ikinci servis olarak kurulabilir.
Yeniyıl Yaklaşırken..
Geleneksel yılbaşı pırıltısı Champs Elysées’yi 21 Kasım’dan itibaren 10 Ocak’a kadar kaplayacak.. Bu dönemde caddede hazırlanan noel ağaç süslemeleriyle hatıra fotoğrafları çektirmek adetten. Mağaza vitrinleri de bu ışıltıyla yarışıyor olacak.
Aralık ayı boyunca Trocadero, Montmartre, La Défense, Montparnasse, Saint Germain gibi şehrin farklı cazibe noktalarına kurulacak birbirinden farklı konseptteki noel panayırlarını dolduran kalabalıklar, 31 Aralık gecesi şehrin önemli meydanlarında havai fişekler altında sokak partilerinde olacaklar..
Bedava..
Çok ekonomik bir şehir olduğu asla iddia edilemeyecek olan Paris’te her an bir köşeden sürpriz yapan Eyfel manzarası, parklardaki sonsuz huzur, Avenue Montaigne’de lüks markaların vitrinlerine bakmak, tamamı aşk kilitleriyle kaplı Pont des Art’tan geçerek neşelenmek, Saint Martin kanalı boyunca yürümek, kahvenin yanında servis edilen su ve çekilmesi muhtemel binlerce mükemmel fotoğraf karesi ne mutlu ki tamamen bedava.
Şehrin sokaklarında sık sık rastlanan nefis krepler, rastgele oturulan her yerde sipariş verilen bir kadeh Bordeaux ve hiç değişmeden, yıllardır önünde öğleden gece yarısına kadar uzun kuyruklar oluşan Rue Roisiers’deki falafelcide karın doyurmaksa bedavadan biraz pahalı.