Çok geç kalmış yazılar bunlar, farkındayım. Ama bu böyle bir günlük işte, zamansız, sırasız ve maymun iştahlı… Bir şehrin sokaklarında yürürken kalbinde bir diğerinin aşkını, aklında en az üç yeni gezinin planını tutan ‘şehir çapkını’ birinin aklına estiğini yazdığı günlük…
Bugün sırası gelmiş, içimden gelmiş Floransa yeme içme notlarıımı paylaşalım diyorum…
Çok fazla adresim yok paylaşacak, aynı şehirlere tekrar tekrar gitme takıntım o şehirlerdeki adresler konusunda da aynı…Adresler az, ama hepsi sağlam…
Trattoria Del Pennello..
Her Floransa seyahatinde mutlaka birkaç akşam yemek yediğimiz yerel restoranın sımsıcak hatıraları vardır gönlümde.. Dante’nin evi olan binada küçük bir trattoria burası. Şehir, fuarlar ve kültürel zenginliği ile çok turist aldığından Pennello’nun ünü de gelen turistler aracılığıyla çoktan dünya çapına yayılmış durumda. Sahibi Gino şeker gibi bir adam.. Bu kadar turiste rağmen gelenekselliğini koruyan, tipik yöre mutfağını yansıtan lokantada yemeğe Zuppa di Faro içmeden asla başlamam. Görüntüsü çok şık değil ama tadı on numara bir çorba ve en güzeli gerçekten burada.. Diğer yemeklerin hepsi güzel, garsondan öneriler de alarak harika bir akşam menüsü oluşturabilirsiniz. İçecek olarak ‘vino di casa'(müessesenin şarabı) seçmek akşamın bütçesini bir hayli rahatlatır.Üzerine de solo espressonuzla dondurmalı bir profiterol yediniz mi ‘cennetteyim’ modu açık demektir!.. Yediğiiniz yemek kadar ortamın rahatlığı, yerel özellikler taşıması ve bütçesi de önemliyse eğer, Pennello’yu mutlaka deneyin derim…
(Via D.Alighieri, 4)
Gusta Pizza
Burasının sihirli olduğunu düşünüyorum! Zira çok kolay bir yeri olmasına rağmen bazen bulmak için bloğu üç tur dönüp delirmek gerekiyor. Tam vazgeçmişken birden görünüveriyor. Bana hiç görünmemişliği bile var!
Floransa’da Arno nehrinin karşı kıyısında çok sevdiğim Santo Spirito çevresinde gezerken kapısının önündeki kuyruğu tesadüfen farketmiştik. Burası turistten daha arınmış bir bölge. BoBo şehir sakinleri ve öğrenciler mekanları dolduran kalabalığı oluşturuyor. Birçok sanat galerisi ve kafe-restoran seçeneği günün büyük bölümünü buralarda geçirmemize neden oluyor. Yeme içme fiyatlarının da bu çevrede daha uygun olduğunu hatırlatıp mekanımızı tanıtalım. Küçük iki odacıktan oluşan köşesi odun fırını, gürültülü, tıklım tıklım bir yer burası. Kuyrukta bekleyip ki bazen uzun sürebiliyor- kasdadan fiş alıyorsunuz.İçeceğinizi alıp numaranızın anonsunu sabırla beklemeye başlıyorsunuz. Ama bu sabrın sonu gerçekten selamet, inanın. Bu şehirde daha iyi bir pizza var diyorlarsa gelip ikna etsinler beni. Kasanın oradaki bankodan pizzanızın üzerine dökmek için acılı zeytinyağı almayı ve oturduğunuzda içi madeni para ve yazı dolu masaları incelemeyi unutmayın. Bir keresinde İtalya’daki takma adım Bianca Monti’yi kağıda yazıp oraya bırakmıştım:-)
(Via Maggio, 46)
Scudieri
Duomo meydanında İtalya’da kahve içme ritüelini en güzel şekilde yaşatan Scudieri’ye uğramadan olmaz. Kahvaltının üzerine şehir turuna esaslı bir başlangıç yapmak isteyen içeri girip kalabalık bankoda itiş kakış bir yer kapsın kendine. Yakışıklı ve karizmatik baristanız (nereden buluyor İtalyanlar bu adamları böyle!) tabak kaşık şıkırtıları eşliğinde sunacak leziz kahvenizi.
(Piazza S. Giovanni, 19)
Perini Bruno
Floransa adreslerimin süper ambianslı yerler olmadığının farkındayım ama size saf lezzet vadediyorum. Bir öğlen yemeğinizi de Mercato Centrale’de yemeğe ne dersiniz? Şehrin en renkli noktalarından biri olan bu kapalı pazar içinde birçok yemek alternatifi barındırıyor. Biraz erken gidip yerel tatlara göz atabilir, alışveriş manzaralarını fotoğraflayabilir şehirdeki ayaküstü yemek anlayışı üzerine fikir sahibi olabilirsiniz. Çarşının içinde beni dışarı kaçırabilecek her türlü sakatat, mahlukat çiğ ve pişmiş olarak satılıyor. Midem kaldırsa Floransa ve civarında çok sevilen Trippa(işkembe) yemeklerini de deneyeceğim ama mümkünsüz; işkembe yemem ben! Bizdeki gibi çorbası değil farklı soslarla dürümü ve sulu yemek versiyonları halk tarafından iştahla yeniyor. Size uygunsa deneyebilirsiniz ama benim buradaki önerim ayaküstü bir gurme deneyimi..
Girişte solda yeralan Perini’nin tezgahına yaklaşın. Tezgahın ardındaki en geveze el bilmiş adamı gözünüze kestirin; o bizim Bruno olabilir.. Foccacia ekmeği içine siparişi kendi gönlünüzce başlayan ama Bruno’nun baskın karakteri ve gurme deneyimleri sayesinde onun istekleri doğrultusunda şekillenen sandiçinizi, bol şakalı keyifli bir sohbet eşliğinde hazırlatın. Şimdi, sizi buyur ettiği sota yerde enfes sandviçiniz ve bir bardak kırmızıyla başbaşa bu adama duacısınız!…
(Mercato Centrale)
Giubbe Rosse ve Gilli
Bir dönemin meşhur edebiyat kahvesi, şehrin aydınlarının uğrak noktası olan Giubbe Rosse artık o muhteşem günlerinde olmasa da adını, yerini bilin.. En turistik meydanlardan birine kurulu ve artık “turistik” masalarındansa içerisi, duvarlarında asılı resimleri, tabloları, yazıları hala güzel..
Gilli her zaman Floransa’nın en bilineni, en sevileni.. Ben de seviyorum Gilli’yi… Papyonlu garsonlarını, baristalarını, içerideki kahve kokusunu, kapıdan girip çıkanların şıklığını seviyorum.
Burada salonda oturmak da keyifli ama ben yine ayaküstünü tercih ediyorum. Kasada ödememi yaparken de mutlaka bir paket Cantucci alıyorum. Çifte fırınlanmış bademli Cantucci hem Siena hem Floransa’da pastane ya da market heryerde çokça karşımıza çıksa da denediklerim içinde en lezzetlisinin Gilli’de olduğunu düşünüyorum..
(Piazza della Repubblica 13-14 ve 39)
Floransa’da Kahve Molası için daha çok adres ve öneri görmek isterseniz ayrıntılı notlara şuradan ulaşabilirsiniz..
Sıra geldi küçük notlara;
* Milano ve Roma’nın aperitivosu burada Aperi-cena Toscana.. Meydana bakan bir masa, bir otel terasından şehir ya da köprü manzarası, bir aperol, yanına da küçük atıştırmalık ikramlar ile akşamüstü keyfi yapmak şart!.
* Bölgeninin yöresel şarap cinsi Chianti Classico; üzerindeki etikette siyah horoz kalite tescil sembolü olmayanlar markalara rağbet etmiyoruz!
* Cantucci, Panforte ve Chianti, Siena ile Floransa arasında çekişme konusudur. İkisinde de deneyip şampiyonu siz seçin!
* Pazar günleri Piazza San Spirito’da kurulan organik ürünler pazarına vakit ayırıp, zuppa di faro, karışık ot, baharat, bal falan almayı unutmayın..
* Merkezdeki küçük dükkanlardan gurme ürünler, en çok da Cerignola cinsi iri zeytinler almak adetten…
—
“Bu kadarı yetmez, Floransa için daha çok adres ve öneriye ihtiyacım var” derseniz FLORANSA’DA BİR GÜN yazısında aradığınızı bulabilirsiniz.