Çay düşkünlüğüm yok; hatta yıllarca içmesem aramam ama Čajdžinica Džirlo‘yu çok ziyaret ettim. Sebebi çay değil, ortamdan aldığım keyif…
Aslında Džirlo diğer gezilerim ile kıyaslayınca son derece “turistik” bir aktivite olarak kalır. Bunun sebebi mekanı çoktan keşfetmiş halinden pek mutlu turist müdavimler. Evet, hepsi müdavim olmuş, tıpkı benim gibi.
Başçarşı’daki Sebil’den yolun karşı tarafına doğru bakınca karşıdaki yokuşun sağında görebilirsiniz Džirlo‘yu. Ortam, dekor, sunum aynen bu yazıya eklediğim fotoğraflardaki gibi. Eksik yok, fazlası var hatta. Sahibi Mr.Huseyin son derece misfirperver, şahane bir “evsahibi”. Hemen gelecek yanınıza. Hangi ülkeden geldiğinizi sorup, kibar, sıcak, minik bir sohbet gerçekleştirip siparişinizi alacak.
Siparişiniz servis edilmeden önce masanıza tekrar uğrayan Mr.Hüseyin, bu kez size şehri, bölgeyi tanıtan kitaplar getirecek; beklerken okuyup oyalanın, şehir hakkında bilgi sahibi olun diye. Bu ritüeli defalarca izledim. Bu harika insanlar bu tatlı mekanda harika birşey yapıyorlar bence. Hem ülkelerini, şehirlerini tanıtıp, hem de kültürlerini, misafirperverliklerini turiste çok güzel yansıtıyorlar. Şöyle bakmak lazım, misafirperverlik bizim özümüzde varolan, alışkın olduğumuz bir değer ama bir Amerikalı’nın aldığı bu hizmet karşısında nasıl şaşırdığını, eridiğini görmelisiniz…
İlk kez gelen ve Bosna’da ilk kez kahve içenlere hiç üşenmeden, sıkılmadan kahve ritülini de keyifle anlatıyorlar bir de..
Menü içecekten yana zengin. Onlarca farklı çay çeşidi, -hepsinin kendine göre farklı sunumu ile boza, ardıç, şerbet gibi yerel tatlar ve kahveler var menüde. Bosna Kahvesi abartısız servis olarak bu şehirde içtiğim en iyi kahve idi. Bunda kahvenin yanında sunulan yerel lezzet “sherbet”in de rolü var tabi. Az şekerli, karanfilli, ferah tadı ile kahvenin yanına çok yakışıyor.
Dışarıda oturup Başçarşı’nın karmaşasına uzaktan bakmak da keyifli, içeride sedirde oturup mekanın sevimli detaylarında kaybolmak ya da kendini fotoğraf çekmeye kaptırmak da… Hani insan seyahatteyken sosyal medyaya “bakın, ne güzel bir yerdeyim” hissi ile güzel bir “an” fotoğrafı koymak ister ya, işte onun adresi bu dükkan.!
Čajdžinica Džirlo : Kovaci, 6 Saraybosna
Hazır çay konusuna girmişken paylaşmayı istediğim bir diğer adres Franz and Sophie. Sakin bir sokakta kendi halinde bir çay dükkanı. Turistliğin bitip yerelliğin başladığı noktada uğrayıp bir fincan organik çay içebilir, interneti kullanabilir, küçük kutular içine aromalı çaylar koydurup, çay aksesuarları satın alarak evinize taşıyabilirsiniz. / Petrakijina, 6 Saraybosna
Son zamanlarda İstanbul’da da yaygınlaşan çay dükkanlarına benzer havayı Saraybosna’da yakalamak için verebileceğim adresler bunlar. Ancak ısrarla “Türk Çayı” arayanlara bir uyarım olacak; Türk Çayı genel olarak Balkanlar’da yaygın olmamakla birlikte Başçarşı içinde birkaç kafenin camında “Türk Çayı Bulunur” ibaresi göreceksiniz; tiryaki iseniz ısrarla bu ibareyi arayınız. Afiyet Olsun.
Pingback: SARAYBOSNA YEME İÇME ETKİNLİKLERİ | Gezici Günlük