KARAKÖY’ÜN EN YENİLERİ

By | 2 Eylül 2014

karakoy_yeni_acilan_mekanlar_pim_karakoy

 

Seyahatler ve iş yoğunluğundan fırsat buldukça İstanbul’da da yeni yerleri denemeye, müdavimi olacak yeni adresler aramaya devam.

Aslında yeni yerler denemek risklidir. Yeni mekanlar ıssız ada gibidir, giderken yanına üç şey almak gerekir: Merak, Hoşgörü ve Telefon !..

Merak; çünkü yeni şeyleri keşfetmek için bu duyguya ihtiyacımız büyük. Yeni keşiflere, yeni yerlere, yeni tatlara merak.. bunlar önemli.

Hoşgörü; çünkü yeni açılan yerlerde ufak tefek aksaklıklar mutlaka vardır. Küçük ya da büyük, her işletme para, zaman, emek harcayarak bir şey koyuyor ortaya. Bazen yapılanı, aldığımız hizmeti beğenmeyebiliriz ama eğer hoşgörümüz yanımızdaysa inanın herşey daha güzel görünür.. Gün keyifli geçer..

Telefon; Merak ve hoşgörüyü anladık telefon neden lazım derseniz “paylaşmak” için!..  Güzel olan herşeyi ama en çok da güzel deneyimleri paylaşmak lazım.

Mesela ben bu haftasonu Karaköy’de birkaç yeni mekan denedim ve hepsini yerinden, anında instagram‘dan kısa kısa paylaştım.. İşte şimdi denediğim yeni Karaköy adresilerini biraz daha detaylı anlatmak istiyorum..

 

Pim Karaköy

Henüz çok yeni bir mekan. Kahvaltı için asıl gitmeyi planladığımız yeri kapı-duvar bulunca ne yapsak diye yürürken gıcır gıcır Pim’i görüp ani bir kararla giriyoruz içeri. Büyük, ferah, canlı bir mekan. Ama asıl sevdiğim ve beni içeri girmek için tavlayan duvar boyunca uzanan renkli duvar boyaması. Kime yaptırdıklarını bilmiyorum ama çok canlı olmuş ve mekana da büyük enerji sağlamış. Bu duvar boyamasını daha rahat incelemek için mekanın en büyük masasına iki kişi yan yana(!) kuruluyoruz; sağolsun onlar da bize iki kişilik bir masa göstermiyor, hoşgörüyorlar.

Mevzumuz kahvaltı ve menüde kahvaltı için  beş, altı farklı kahvaltı menüsü var. Bir Fransız kahvaltısı bir de “biraz kişiselleştirilmiş” Türk kahvaltısı seçiyoruz ki bu kişiselleştirmeye de sorun çıkarmayarak yine ılımlı tavırları ile mutlu ediyorlar.

Kahvaltı tercihlerimiz, gelen porsiyonlar, sunum ve hatta çay gayet başarılı, memnun kalıyoruz. Kahvaltımızın bitiminde şef büyük bir incelik göstererek masamıza gelip memnuniyetimizi soruyor. Keşke ben de onun kadar ince olsaydım da kendisinin özenerek yaptığı el yapımı tereyağı için “yağı pek beğenmedim ama diğer herşeye bayıldım” demeseydim!. Umarım kırılmamıştır.. Ama diğer herşeye gerçekten bayıldım, malzeme kalitesi üst seviyede; hele bir incir ve kabak reçeli var ki.. Antakya’dan geliyormuş; yakında satışı da olacakmış..

Yediğim yemekten, kulağıma gelen müziğe, gözümün gördüğü detaylara kadar Pim’de herşeyi sevdim. İçimden bu mekan uzun soluklu olur, çünkü “olmuş” dedim..

Bir aile işletmesiymiş, hepsinin emeği, ilgisi, sevgisi var mekanda. Ellerine sağlık…

Kılıç Ali Paşa Mescidi Sokak 18-22
pimkarakoy_fransız_kahvaltisi

pimkarakoy

 

Pim Patisserie

Pim’in sürprizi yandaki küçük sevimli pastanesi. Bana Lyon’daki küçük pastaneleri anımsatan dükkanın tezgahında inanılmaz işhat açıcı her biri sanat eseri çok güzel pasta dilimleri, kurabiyeler ve makaronlar var. Tok karnına uğrayınca sadece seyrediyor, denemeyi başka bir güne bırakıyoruz ama makaronu da denemeden duramıyoruz. Aslında ukalalık olabilir ama ben -hayal kırıklığına uğramamak için- İstanbul’da hiç makaron yemiyorum. Ancak pasta şefinin Paris’te eğitim aldığını öğrenince kendisini makaron ile test etmeye karar veriyorum. Test sonucu: Makaron efsane, şef şahane!..
pimpatisserie

 

Güzel bir kahvaltı ve harika bir makarondan sonra iyi bir kahveyi hakettik sanırım.

Coffee Sapiens

İsmini duyduğumdan beri gitmek için deliriyorum. Bilenler bilir, kahve kadar ona yakışan isimli kahve dükkanlarına da ilgim var. Coffee Sapiens an itibarı ile ismine bayıldığım ikinci kahve dükkanı. Birincisi zaten Berlin’de (GodShot) olduğuna göre kendisine İstanbul’un en güzel isimli kahve dükkanı diyebilirim. Bakalım kahve de isim kadar iyi mi?.. Burası aynı zamanda bir Mikro-kavurucu; yani kendi çekirdeğini kendi kavurarak sunan bir kahve dükkanı. Birçok çekirdek cinsi var; İsim Coffee Sapiens olunca evrimli, mutasyonlu, DNA’lı kahveleri var. Günlerden Cumartesi, ortalık oldukça kalabalık; bu seferlik demleme kahve denemeyi hafta içine bırakıyor Cold Brew kahvelerini denemeye karar veriyoruz. Mocca İsmaili denen kahveden hazırlanan soğuk demleme kahvenin yoğun ve hafif olmak üzere iki çeşidi var. İkisini de deniyoruz. Bununla da yetinmeyip evimiz için kendi kavurdukları Mutation Blend çekirdeklerden alıyoruz.

İyi kahve yapmak için iyi çekirdek kadar gerekli diğer şey tutku. Bu dükkanı açan kahvesever çiftte o tutkuyu gördüm..mutluyum.Zaten bu formatta bir kahve dükkanının Karaköy’e lazım olduğuna inanıyordum ki -özellikle- bu sokağa açılmasına da ayrıca seviniyorum.  İlk fırsatta V60 ve Belgian demleme kahvelerini denemek üzere -özellikle haftaiçi ve sabah- tekrar gitmek istiyorum.

Kılıç Ali Paşa Mescidi Sk. 10/C
coffeesapiens_karakoy

Yukarıda bahsettiğim üç adres de aynı sokak üzerinde.    Kılıç Ali Paşa Mescidi Sokak. Karaköy’de en sevdiğim. Bu sokak ne kadar keyifli, ne kadar hareketli oldu son dönemde değil mi?.  Ben haftasonu kadar haftaiçi öğle saatlerini de seviyorum bu sokağın. Yeni mekanlardan ve bu sokaktan bahsetmişken Muhit’i es geçmek olmaz.

Muhit

Bu sokağın en eskisi.Gediklisi. Kimseler yoktu, Muhit vardı. Bir de kediler.. Rahat, sevimli ve karmaşık hali ile hepimiz severiz Muhit’i. Bence sokağın bu hali almasında, bu kadar hareketlenmesinde de rolü büyük. Rahat ortamı, mütemazı kahvaltıları, evsahipliğini üstlendiği pop-up moda-alışveriş  etkinlikleri ile “Muhit insanları”na müdavimlik ortam yarattı.. Sonra da sokak işte böyle güzel oldu. Muhit, hala çok keyifli. O tam köşedeki masanın üzerinde duran eski çevirmeli telefona bayılıyorum. Bir sabah o telefonun  yanına bir fincan kahve koyup “wake up call” diye bir instagram postu yapmak için can atıyorum!.. (Şimdi buraya yazdım, benden önce sizden biri yapar da beni de etiketlerse ona da mutlu olurum bak!..)

Kılıç Ali Paşa mescidi Sk. 9/A
image

Muhit’in hakkını da kendisine teslim ettikten sonra akşam yemeği için yine semtin en yenilerinden Colonie radarımızda.

 

Colonie

Aslında diğer adreslerime göre çok yeni değil, açılalı biraz oldu ama biz ancak denemeye fırsat buluyor, hatta o fırsatı yaratıyoruz!.. Formel olarak akşam yemeği saatinde gitmiyoruz; saat 18:00 civarı. Mesela İtalya’da bu saatte yemeğe gidemezsiniz ama neyse ki Türk işletmeleri bu konuda daha esnekler. Henüz yemek saatine çok var ama yine de rezervasyonumuzun sorulması biraz güldürüyor bizi..

Mekan oldukça güzel. Bana Kopenhag’da sevdiğim bir restoranı anımsattığı için daha da seviyorum.Mekanın önemli bir bölümünü kaplayan heybetli bar bana kokteylde de iddialı olmalılar diye düşündürüyor.  Bir masaya buyur ediliyoruz, menü sunuluyor.Dikkatle inceliyorum; başlangıçlar, ikinci tabaklar, ana yemekler, pizzalar, hepsi birbirinden çekici görünüyor.  Daha önce gelen herkes özellikle Sırlanmış Somon ve Tuna Tartar’ı önermiş, doğrudur…

Başlangıçta oturtulduğum yeri beğenmiyor,  Suvla neden tek kadeh olarak da sunulmuyor diye biraz huysuzlandığımı kabul ediyorum ama yemekler konusunda hiçbir kusur bulamadım.  Kısa ve net deneyimimiz başarılı geçiyor. Sanırım Colonie bundan sonra Karaköy’de güzel bir akşam yemeği için hep tercihlerimiz arasında olacak. Ancak önemle kendime hatırlatırım ki; güzel bir masaya kurulmak ve huysuzlanmamak için rezervasyon yaptır..

Kemankeş Cad. 87/A
coloniekarakoy

image

Ayrıca;

Dof Cofeee

Tüm gün civarda dolanırkan henüz açılış hazırlıklarını tamamlamamış küçük bir kafede de minik bir kahve molası vererek İpanema Espresso firmasının kahveleri ile de tanışmış oluyoruz. İki fotografçının biraraya gelerek açtığı/açmaya hazırlandığı Dof’un adı fotografta alan derinliği Depth of Field’dan geliyormuş. Hani şu ön net, arka flu meselesi.. Sanırım isim D.O.F. olunca ön planda kahve, arka planda da fotografa dair sürprizler olacak burada.. Bekleyip öğreneceğiz..

Necatibey Cad. 86
image

2 thoughts on “KARAKÖY’ÜN EN YENİLERİ

  1. nil

    pim in fiyatları hakkında bilgi verir misiniz, fazla bilgi bulamadım internette, ama şık göründü gözüme, teşekkürler

    1. Gezici Günlük Post author

      Biz kahvaltı yaptığımız için net olarak bikldiğim bir tek kahvaltı seçeneklerinin 25-30 Tl civarında olduğu. Ama sizin için hemen çektiğim fotograftaki menüden baktım; çorbalar 8,50, Salatalar 25-28 arası, Pita sandviçler 18-27 arası ve makarmalar da 22-30 arası. Fotograftan bu kadar görünüyor, umarım yardımcı olabilmişimdir. Unutmadan pastane bölümünde de makaronun tanesi 3 TL. idi. Sevgiler :)

Comments are closed.