İşi abartıp “beyaz çile”ye dönüşmediği sürece kar İstanbul’a çok yakışıyor. Elinde çayın ya da kahvenle evin penceresinden seyretmek çok keyifli.. Ama çatıların üzerini kaplayıp tarihi yapılara beyaz bir kontür çeken karın sunduğu tadına doyulmaz manzaralar için biraz daha fazlasını yapmak gerekiyor. Ben her karda bir gün sağlam giyinip şehrin bu güzel anlarına tanıklık etmeye çalışıyorum. Bu yıl üst üste iki keyifli kar deneyimi yaşadık; hava tahminleri gelecek günlerin de kar bonkörlüğü içinde geçeceğini söylüyor. O zaman burada paylaşacağım kar notları ile gelecek karlı günlerin tadını çıkarmaya ne dersiniz? Burada amaç “instagram fenomeni kafası”nda bol #like alacak kar fotoğrafı çekmek değil; şehrin tadını çıkarmak elbette. Haydi sıkı giyinin; en sevdiğim kar güzergahını birlikte dolaşalım..
Galata Karaköy Hattı
Zaten her hali ile renkli ve keyifli Karaköy sokakları kar yağınca daha da güzel, masalsı bir havaya bürünüyor. Renkli kafelerin dış cephe dekorları üzerine yağan kar inanılmaz güzel bir görüntü yaratıyor. Başta Kılıç Ali Paşa Medresesi Sokak olmak üzere Karaköy’ün sokaklarında yürümek, kafelerin içinde küçük molalar verip sokaktan tek tük geçenleri izlemek keyifli. Mesela 2 Cafe cam kenarında oturma alternatifi ile tercihlerimden.. Gelecek sefer gelen bir öneriyi değerlendirip Odun Cafe’de soba kenarında da bir mola vermeyi düşünüyorum aslında… https://www.instagram.com/p/BAFSbI9yejz/?taken-by=gezicigunluk
Karakoy Katlı Otopark’ın her zaman üşenmeden çatısına kadar çıkıp şehrin beyaz çatılarına, buradan tarihi yarımadaya bakarım..
Mimarisinin büyük hayranı olduğum Kılıç Ali Paşa Camii de karda bir başka güzel görünür..
Salt Galata, karlı ya da karsız en sevdiğim şehir izleme noktalarından. Kafesinden bir latte alır pencere kenarına bir sandalye çeker Perşembe Pazarı üstünden karşı kıyıya doğru bakarım..https://www.instagram.com/p/BAaXAvNyekl/?taken-by=gezicigunluk
Galata’ya illa ki Kamondo merdivenlerinden çıkarım. 1850’erde yapılan bu merdivenler şehrin sembollerinden. Lütfen Komando demeyelim ama :) Merdivenleri yaptıran Kamondo adlı banker bir aileden geliyor adı.. Kar yağınca bu merdivenler de daha bir güzel görünür. https://www.instagram.com/p/BAE5DQRSeuY/?taken-by=gezicigunluk
Galataya çıkınca İstanbul denince ilk aklıma gelen canım kuleme bir selam vermeden olmaz. Konak Cafe civarın en nefis manzaralarından birine sahip. Boğaz Köprüsü’nden tarihi yarımadaya varan çok geniş bir açı ile İstanbul manzarası sunuyor. Diğer taraftan da Galata kulesini yukarıdan başka bir açıdan görme, hatta kule ile karşılıklı kahve içme imkanı.. Elbette bu manzara nedeniyle son derece turistik ve fiyatlar birazcık yüksek. Ama bu güzel manzarada en azından bir fincan Türk Kahvesi içmeye değer.. https://www.instagram.com/p/BAozD-_SesP/?taken-by=gezicigunluk
Adahan Otel’in merdivenleri, terası, çatıdaki restoran Cachi sık uğradığım yerlerden. Kar yağınca da beyaza bürünen bu keyifli çatıyı illaki görmek, şehre buradan da bakmak isterim. Yemeklerini ve kahvelerini beğenmemekle birlikte belki bir kadeh birşey içmek daha iyi bir fikir. https://www.instagram.com/p/BApuZ4ayesE/?taken-by=gezicigunluk
Tarihi Yarımada Bölgesi
İşte bana göre karın en güzel hali..
Sultanahmet Meydanı kardan battaniyesini örttüğünde güzelliği kat be kat artıyor. Elbette bu manzarayı görmek için gelen sayısız insan ve turist ile birazcık da kalabalık oluyor ama eğer sabah erkenden gezinmeye cesaretiniz varsa çok daha keyifli oluyor. Son yağan karda programımda değişiklik olunca kendimi sabah 8:30’da bu civarda buldum. Tramvay m Sultanahmete doğru ilerlerken tarihi yapıların üzerindeki incecik kar tabakasının yarattığı sihiri anlatamam. Bırakın mimari harikası yapıları, demirlerin, korkulukların üzerindeki kar bile şiir gibiydi. Onun için kimsecikler bozmadan bunları görebilmenin tadı başka..
Meydana bakan pek çok teras restoran/kafe var. Gerçekten yemekleri pek iyi değil ve fiyatları yüksek. Ancak bunlarda oturup turist kafasıyla meydana bakmanın değeri de paha biçilemez!. Gel de çık işin içinden!.. Beklentinizi manzaradan öteye götürmeden bir kere de olsa deneyin derim.. Ben yılın ilk karında bir halıcının içinden çıkılan Safir Teras’tan baktım Sultanahmet Camii’ne ve bembeyaz meydana.. Terasların kimisi de Ayasofya manzaralı; artık tercih size kalmış..birini deneyin.. https://www.instagram.com/p/__-tCFyetX/?taken-by=gezicigunluk
Tarihte birçok edebiyatçının da tutuklu kaldığı eski hapisane, şimdi Four Seasons Hotel olarak kullanılan binanın avlusu da yine nefis bir kar keyfi sunan adreslerden. Benim gibi, şık salonunda çayınızı yudumlarken avluda oluşan kar manzarasına ve binanın nefis mimari detaylarına dalabilirsiniz. https://www.instagram.com/p/BAumYlhyerp/?taken-by=gezicigunluk
Turing tarafından restore edilen semtin güzeli Soğukçeşme Sokağı da pastel tonlarda boyanmış ahşap cepheli evleri ve ağaçlarda biriken karlar ile benim gözüme fotografik gelen, yürümekten keyif aldığım bir sokak. Ancak şu günlerde binaların çoğunda boya yenileme çalışması olduğundan sadece çok küçük bir bölümünün tadını çıkarmak mümkün. Gelmişken sokak içindeki kütüphaneye uğreyıp biraz kitap okumayı da deneyin. https://www.instagram.com/p/BAt47okyerl/?taken-by=gezicigunluk
Kapalıçarşı ve hanları algı olarak kapalı yerler gibi görünse de inanın içinden geçip farklı noktalarından han avlularına bakınca bambaşka bir dünya var. Çuhacı Han ve Zincirli Han benim favorilerim; denk geldikçe içinden geçerim. Karda da buralardan geçiyorsam uğramadan duramam. Her instagram fenomeninin ve her turistin profilinde en az bir adet fotoğrafı bulunan Büyük Valide Han’ın çatısı ise karda önermediğim yerlerden. mazalah, kayar, düşersiniz!.. Onun yerine gidin Yeni Cami’nin önünden geçerken iç avlusuna bakın; ne kadar da zarif.. Ya da Süleymaniye’nin arkasından bakın İstanbul manzarasına; kesinlikle çok daha hoş..
Eminönü’ndeki tahtacıların sonunda bir ara sokakta Mim Kahve var. Çok enteresan bir yer. Önünde karlı çatılar, martılar, önündeki caminin kubbeleri, karşıdan göz kırpan Galata Kulesi ve mekanın duvarlarındaki illustrasyonlar harika. Burası daha çok “muhafazakar” kesimin tercih ettiği bir kafe. Bu detayı da özellikle belirtmek durumundayım ki daha çok genele hitab eden genel kafe/mekan önerilerimden ayrılsın. Daha önce bu kafenin adını instagram’da paylaşmadığım için çok kızanlar, sebep arayanlar olmuştu. Hor görmekle de, mekandan para almadığım için ismini paylaşmamakla da suçlanmıştım. Sadece çok fazla insanın takip ettiği bir profil olarak önerilerimi dikkatle seçmeye çalıştığımdandı ama olsun; anlamayanlar da sağolsun.. İnstagram başka bir şey, blog başka!.. Ne diyordum? Sanırım sahibi olan Bey, son derece kibar ve saygılı; kahveleri pek bana uygun değil ama bir kış çayı içip manzaraya bakmak isterseniz aklınızda olsun. https://www.instagram.com/p/_MWjn5Seul/?taken-by=gezicigunluk
Bu güzergahta kar denince sağlam kahvaltı; Kumkapı’da Boris’in bal, kaymağı da geliyor tabi aklıma. Bu semtte de yine çıkıp manzaraya kuşbakışı baktığımız bir çatı var ama adres versem de olmaz, nasılsa çıkmanıza izin vermezler. :) Ben çeker arada bir atarım fotoğrafını instagram’a!..
Hazır Tarihi Yarımada’dayken Vefa’ya doğru uzanıp boza keyfi yapmadan da olmaz tabi. Yıllarca nefret ettiğim bozaya karşı zaman içinde bir “geleneksel değer” misyonu yükleyipsempati duymaya başladım. Çocukluğum her karda Vefa’ya yürüme muhabbeti ile geçti. İçmesem de gittim, bir kesekağıdı leblebi yedim!.. Siz de gidin, eski şeyler kaybolmasın…https://www.instagram.com/p/BAXvxRbyesW/?taken-by=gezicigunluk
Balat Eyüp Hattı
Yine renkli ve kozmopolit sokaklarını sevdiğimiz Balat’ın karlı fotoğrafları da instagramda mutlaka ilginizi çekmiştir. Rum lisesi ve renkli eski binalar keyifli bir kar manzarası sunar. Burada üşüyünce kahve molası elbette bu semtin en iyisi Coffee Department’ta verilmeli.
Beyaz örtülü başka bir açı ise Eyüp Piyer Loti’de.. Teleferik ile çıkıp kar manzarasına karşı bir bardak çay ya da bir Türk Kahvesi.. Geçen iki karda uğrayamadım buralara; belki bu hafta yolu yeni kar dalgasında!..
Parklar ve Vapuring
Yine Karaköy ya da Eminönü’nden vapura atlayıp karşıya geçmek, yol boyu da uzaktan beyazlar içindeki şehri izlemek doyulmaz keyiflerden.. Vapurda ısınmak için çay-simit vazgeçilmez!.
Gezi Parkı, Gülhane Parkı ve Yıldız Parkı güzel kar manzaraları sunar. Atatürk Arboretum’u bir kez de karda görmeyi hep istemişimdir de bir türlü cesaret edemem!..
Benim İstanbul’a dair kar rotam işte böyle.. Yeni keşiflerim olursa yine bu yazıya eklerim. Son olarak karlı anılar biriktirirken kuşlar için pencere önüne bulgur, kedi ve köpekler için markette satılan 1 TL.lik cepte taşımalık mamalardan ve martılar için de çatılara bayat ekmek atmayı unutmayalım, olmaz mı?..
Yine çok güzel bir yazı ve nefis fotoğraflar. Zaten “canım kulem” dedin beni benden aldın. Haftada bir kez kuleyi görmesem özlerim, Anadolu yakasında oturmama rağmen. İstanbul’u benim kadar seven birilerine çok zor rastlıyorum, bu yüzden böyle yazılar benim için çok kıymetli. Harika tüyolar aldım. Karda çıkmaya cesaret. edemiyorum pek ama bir dahaki sefere denemek isterim.
Sevgiler,
Galata Kulesi bu şehirn en kıymetlisi. Gerçekten çok seviyorum onu :) Ben başka şehirleri gezdikçe daha çok seviyorum İstanbul’u.. Bu arada hafta sonu beklenen kar yağmadı ama Pazartesi, Salı diyorlar!.. Bence biraz dolaşmaya değer..Sevgiler..