#soma
Yas dediğin ilan süresi bittiğinde toparlanıp gitmiyor..
…
Ekranın köşesindeki kurdele ha kalktı ha kalkacak.. ben kalbimin üstündekini sökemiyorum..
…
Sorumluları varsın utanmasın ben utanıyorum..
…
Hep güzelliklere dönmüşüz yüzümüzü, arkamızda olup bitene bakmamışız..Zor hayatlara seyirci dahi olmamışız…yazık..ayıp..
…
Günaydın…Mutlu günler…İyi haftalar… ne içi boş dilekler bunlar şimdi.. Fotoğraflarımın altına yazdım bunları; hepimiz yazdık.. yazamıyorum artık..
…
Ben hiç bakmadım kayıplarımın cenazelerine.. Tüm kaybettiğim insanları en son güzel halleriyle hafızama kazıdım ve hep öyle hatırladım.. Şimdi her şey bir yana şunu düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi;
Soma’daki aileler yakınlarını bulmak için yüzlerce cenazenin yüzüne baktılar.. Sırf bu travmadan bile nasıl kurtulur insan? Nasıl yine normal bir insan olur? Nasıl gülebilir yeniden?..uyuyabilir?..
…
Biliyorum yaşam böyle.. olanlara üzülürken bebekler doğuyor, çiçekler açıyor.. ve şairin dediği gibi, “hayat kısa, kuşlar uçuyor”.. Bu ruhu tamir etmenin bir yolunu bulmalı..
…
Tekrar güzel şeyler olsun..çok istiyorum.. ama herşeyi unutmak istemiyorum…
…
Normalleşmek dediğimiz her ne ise işte onun için biraz zaman lazım bana..
…
Bir de Foursquare, çok anlamsızsın..
*(Sırasız, zamansız, aralıklı yazılmıştır..yeni cümleler eklenebilir…eklenmeyebilir. konu ve anlam bütünlüğü beklektisine karşı son sözüm; “hala ve tarifsiz üzgünüm” .. 20.05.2014)