Fazla kaçırılmış bir yemeğin ardından Corso Garibaldi‘den aşağı yürürken görüp cazibesine kapılıyor, bir kahve molası için Botega‘dan içeri giriyoruz.
Capcanlı, sıcacık bir tatlı/kahve dükkanı Botega Caffe Cacao. Vanilya, kahve, badem karışımı iştah açıcı koku içeriyi sarmış. İçeri birer espresso atmak için girmiş olsak da masalardaki, tepsilerdeki, menüdeki farklı çeşitleri görünce bambaşka birşey denemeye karar veriyoruz. Biraz kuyruk var -iyi ki var- çünkü karar vermek için bu süreye ihtiyacımız var.
‘Biscolata Erkeği’ gerçekmiş!
Tezgahın ardında hummalı bir çalışma var. Biri kahveleri hazırlıyor, diğeri tahta kaşıkları çikolata sosuna batırıp donduruyor, bir diğeri kağıt bardakların ağzını çikolataya batırıp servis için hazırlarken biri, bir tabağa tatlı koyuyor, diğeri hazırlanan servise tarçın serpiyor. Ama allahım, şimdi farkediyorum; bunlar başlarında aşçı şapkası, yakışıklılığı ve havası ile tıpkı Biscolata erkekleri!.. Yahu o reklam değil miydi?.. Tek fark bunlar cıbıldak değil, ortama uygun bembeyaz şef kostümlü..
Şaşkınlığa kısa bir ara. Siparişimizi veriyoruz: Mini Amaretto.
O hazırlanan çikolata kenarlı kağıt bardaklara, bir shot kahvenin üzerine, bol süt köpüğü ve badem aroması eklenip köpük bulutunun üzerine de mini badem kurabiyeleri amerettolar serpiliyor, hazırlanan bardaklar minicik metal bir tepsinin içine yayılan Botega baskılı kraft kağıtların üzerine konarak biz sunuluyor. Tepsimizi alıp cam kenarında hem mutfağa hem mekana hakim bir köşede yüksek taburelere tüneyip içmeye başlıyoruz. Tadı nefis. Keşke midemizde birazcık daha yer olsaydı da daha büyük bir içecek hatta bir de tatlı alsaydık.
Tatlı bölümündeki yakışıklı Botega erkeğimiz büyük bir ciddiyetle tatlıları hazırlıyor. seyretmesi zevkli (tatlı hazırlığını!)
Taze tatlıların yanısıra uzun ömürlü ürünler, kurabiyeler, çikolatalar, fındık kreması, bal gibi paketli ürünler de var alıp götürmelik. Hatta orada kullandıkları çikolataya bulanmış ahşap kaşıklardan bile satıyorlar.. Yeni yıl nedeniyle bu ürünlerden mini bir ağaç da süslemişler.
Bizim kahveler güzeldi ama biraz küçüktü, çabut bitti. Yani, anlatacaklarım bu kadar!..
Tavsiyem, Milano’ya gelince Botega’ya uğranılsın, kahve içerken Gezici Günlük anılsın, hatta instagram’da paylaşılan fotoğraf kendisine mention edilsin…. Parolamız Biscolata erkeği out, Botega erkeği In!..
Corso Garibaldi No.12 / http://www.caffebotegacacao.it/
Yazıcı sonuna kadar okuyup fotoğraflara da bakanlar için bir bonus track:
Yine bu civarda, uğramak için zaman yetiştiremediğim ama gelecek sefer uğranacak ilk adres olarak defterimde kayıtlı Bianco Latte‘den bahsetmek isterim. Yine kahvesi, tatlıları ve dondurması ile gözde olan bu mekanın öğle ve akşam yemek servisi ve ayrıca mutfak ürünleri satan bir de dükkan bölümü var. Tatlı ve özellikle taze süt ve taze meyve kullanılarak yapılan dondurması için uğramayı düşünsem de web sitesinden incelediğim kadarıyla akşam menüleri de oldukça ilgi çekici. Martha Stewart’ın mutfağına benzeyen ortamında takılmak için sabırsızlanıyorum. ‘Bianco erkeği’ mi? Hayır, sanırım öyle birşey yok : ))
Via Turati No.30 / http://www.biancolatte.it/en (aşağıdaki fotoğraf kendi sitesinden alınmıştır)
Pingback: MİLANO 2015 | Gezici Günlük