Yeni yıl yeni kararlar ve hedeflerle gelir ya hep işte ben de bu yıla iddialı bir giriş yapmak istedim ve 2016 için kendime güzel bir hedef koydum: Bu yıl İtalyanca öğ-re-ni-yo-rum!..
Seyahatlerime bakıyorum; en çok İtalya’ya gidip geliyorum.. Bu ülkeye gitmekten, yeni seyahat planı yapmaktan hiç bıkmıyorum. Anılarım arasında hep onların kuş cıvıltısı ya da neşeli bir şarkı gibi gelen ve bitmek bilmeyen konuşmalarından kesitler de var. Ben de bu şarkıya katılmak istiyorum..hem de uzun zamandır!
İtalyanca’ya ilk heves
Aslında 2 yıl kadar önce kendime bir “Kolay İtalyanca Konuşma Kılavuzu” almış ve buradan birkaç basit şeyi öğrenmiştim. Bana seyahatte gerekebilecek sayılar, kahve siparişi, ve bir turiste lazım olabilecek diğer basit kelimeler.. Hiçbir şey bilmemektense bu bilgi, öğrendiğim 200-250 kelime bile epey işimi gördü İtalya’da. Ama bilmiş bir şekilde verdiğim İtalyanca kahve siparişim karşı taraftan gelen basit bir soru karşısında çuvallayıp yerini -hani o dili dışarda emoji var ya..- işte ona bıraktı!.. Özellikle 2014 sonbaharında yaptığımız Kuzey İtalya gezisinin duraklarından olan küçük şehirlerde iyice yetersiz kaldı. Keşke Ferrara’da o küçük pizzacıda belki de ilk kez o dükkanda turist gören insanların konuşma çabalarına karşılık verebilseydim..ya da köy kahvesini andıran meydandaki amcalara meraklarını giderecek birkaç cümle kurabilseydim..O anılar böyle de güzel ama konuşabilsem eminim daha da güzel olurlardı..
Giderek daha da iyi anladım ki bu lisanı da bu ülke kadar seviyor ve öğrenmek istiyorum. Benim gibi başkaları da var, biliyorum.. İnstagram’da bu kursa gitmeye karar verdiğimi paylaştığımda birçok olumlu yorum, tavsiye ve soru geldi.. İşte bu yazıyı hem o sorulara toplu cevap olabilsin hem de İtalyanca öğrenmek aklının bir köşesinde olup da cesaret edemeyenlere ilham versin diye yazmak istedim..
Kursa Başlıyorum!
Yılın son günlerinde aniden aldığım kararı hemen gerçekleştirmek için hızlı bir araştırma yapıp gidebileceğim kursları masaya yatırdım. Tüm araştırmalar, tanıdıklarımın tecrübe ve tavsiyeleri sonucu farkettim ki aslında İstanbul’da İtalyanca’yı iki farklı sistemde “iyi” öğreten iki ayrı iyi kurs var.
Amacım İtalyanca kitap yazmak, ya da akademik kariyer değil; sadece bu ülkeye ziyaretlerimde söyleneni anlamak ve derdimi anlatabilmek gibi bir amacım var. Bunun için de ağır bir gramer yerine en kısa yoldan beni konuşma eylemine geçirecek bir sistem seçmeliyim diye düşündüm.
Kendi ihtiyaçlarım doğrultusunda Firenze Eğitim’i seçtim.
Bu noktada İtalyanca öğrenme planı olanlar için tercih nedenlerimi biraz daha açmak isterim:
- Bir kere uzmanlık alanı İtalyanca olan bir kurs seçmek bence önemli. Aynı çatı altında her lisan grubundan tek bir öğretmen bulundurarak dil öğreten kurumlar da var mesela..benim için bu durum pek güven telkin etmiyor. Firenze’de sadece İtalyanca ve aynı dil grubundan olan İspanyolca dil eğitimi veriliyor. Hem de 1995’ten beri.
- Öğretmenin “gerçek öğretmen” olması önemli kriterlerden. Bakanlık onaylı, sertifikalı öğretmen ne yazık ki çok fazla yok. Araştırmalarım bana gösterdi ki bu kursun öğretmenleri Milli Eğitim bir sınav yapacağı zaman bile görevli olarak gidebilen gerçek sertifikalı öğretmenler.. Hepsinin İtalyan ve İspanyol öğretmenler olup kendi anadillerini öğrettiklerini de unutmayalım tabi!
- “Kur” sistemi de önemli. Her kurs dil eğitimini kendine göre kuralara bölerken kursları birbiri ile kıyaslamak da zorlaşıyor. Firenze’nin uluslararası standartlara uygun, Avrupa Dil Seviyeleri sistemine göre ayarlamış kurları. Bu da demek oluyor ki; Bir kur dört ay ve ben 1. kurun sonunda basit cümleler kurup basit konuşmaları anlama seviyesinde olacağım. Bir turist olarak gittiğimde ihtiyaçlarımı karşılayacak konuşmaları yapabileceğim. Eğer devam edersem 2. kur sonunda iki zamanlı daha karmaşık cümleler kurup anlama seviyemi daha da ileri götüreceğim.. 3. kur döneminin dört ayında ise daha çok konuşma ağırlıklı dersler ile rahatlıkla “İtalyanca biliyorum” deme seviyesine erişeceğim.. Ve son olarak 4. kur da tamamlamaya karar verirsem bu seviyede de daha çok ihtiyaçlarıma yönelik branşlaşmış iyi bir İtalyanca seviyesine taşıyacağım öğrendiğim dili. Bu şekilde anlatılınca bu sistemi seçmemdeki en önemli kriter de ortaya çıkmış oluyor aslında. Çünkü diğer sistemde bu lisanı tamamen öğrendim diyebilmek için 5-6 yıla ihtiyacım varken ben yaz tatili de dahil 1 yılın sonunda konuşuyor, 2 yılın sonunda İtalyanca biliyor olacağım!..
- Sistemin esnekliği de bir diğer önemli kriter. Diyelim ki iş ve yaşam düzenimin akışında ders kaçırdım ya da bir konuyu iyi anlayamadım; o zaman “telafi dersleri” var. Mesala ben hiç vakit kaybetmeden kursa başlamak istediğim için yeni sınıfın açılmasını beklemeden birkaç hafta önce başlamış olan bir sınıfa dahil oldum ve sınıfın seviyesine gelebilmek için daha baştan bu telafi dersini aldım. Dilediğin zaman özel ders havasında geçen birebir telafi dersi alabiliyor olmak bence büyük avantaj. Bunun dışında sınıfa gitmeden skype üzerinden de ders alabiliyormuşum ama onu henüz denemedim. Ayrıca ben zaten o kadar zevkle, uça uça gidiyorum ki bu seçeneği kullanacağımı pek sanmıyorum..
- Tecrübe ve tavsiyeler önemli. Hatırı sayılır miktarda tanıdığım, bu kursun İtalyanca ya da İspanyolca öğrencisi olmuş, hepsi de başarıya ulaşmış. Bilinen, tercih edilen bir kursta olmak da bana ayrı bir güven ve “bu işi başarabilirim” duygusu veriyor tabi.
- Bu arada işin bir güzel tarafı da burada belli bir seviyeye geldikten sonra İtalyanca dil eğitimime yurt dışında da devam edebilme seçeneği. Belki bu eğitimin üzerine birkaç hafta da İtalya’da eğitim alsam bülbül olurum, kim bilir!..
Tüm bunların ötesinde İtalyanca enteresan bir dil. Kuralları, dil yapısı İngilizce’den farklı.. ama mesela Fransızca bilenler çok rahat öğreniyormuş.. İspanyolca ile zaten sanırım daha da çok benzeşiyor. Deniyor ki eğer İtalyanca öğrenirseniz İspanyolca ve Fransızca söylenenleri de biraz biraz anlamak mümkünmüş!. Bu güzel tarafı.. ama şu kelimelerdeki dişi-erkek durumu yok mu!.. işte o kısmı hala çözebilmiş değilim.. Zaten başlangıcı zor, sonrası kolay ama sonra yine birazcık zor..sonra yine kolay diyorlar. Yani İtalyanca öğrenmek inişli çıkışlı bir macera!.. Bütün kelimelerin sonu şiir gibi kafiyeli mesela.. Şarkı dinleyin diyorlar; lisanın o kafiyeli havasına adapte olmak için sanırım.. Zorlukları ve komiklikleri ile öğrenmesi çok zevkli bir dil kesinlikle.. Eğer içinizde bu lisana karşı en ufak bir sempati, birazcık öğrenme hevesi varsa siz de hemen harekete geçmelisiniz…
Biraz da dersler ve ücretlerden bahsederek merakları gidermek isterim:
Elbette her kurs programındaki gibi farklı gün ve saat seçenekleri, hızlandırılmış program, bireysel ders gibi seçenekler var. Ayrıca kendi grubunu oluşturacak olanlar (mesela bir iş arkadaşı gubu) için mini kapalı grup dersleri var. Sadece mevcut İtalyancasını geliştirmek isteyenler için konuşma grupları var.. Genel dil dersi programına ek olarak moda, sinema, müzik, sanat tarihi, Erasmus, seyahat, KPDS gibi birçok farklı konuya yönelik ilave programlar var. İtalyan ve İspanyol üniversitelerine hazırlık niteliğinde dersler var.. Genel programda 4 haftalık ders ücreti 362TL. Telafi dersleri 25TL.; ek dersler de özellik ve süresine göre 55TL’den başlıyor..
Derslerde sistemin kendi özgün ders kitabı, dinleme/alıştırma kopyaları ile destekleniyor. Aralarda İtalyan tipi “mini cafe bankomuz”dan kahve içip İtalyanca şarkılar dinliyoruz!.
Bu arada dil eğitimi dışında bahsetmek istediğim bir konu daha var. Bana en çok gelen sorular arasında henüz eğitim hayatını tamamlamamış çok genç arkadaşlarımın yurtdışında eğitime yönelik tavsiye istekleri de oluyor. Ben yurtdışında okumadım ve bu konuda gelen sorulara şimdiye dek çok ayrıntılı cevaplar veremedim ama öğrendim ki, şu an kursa başladığım Firenze Eğitim, yurtdışında eğitim konusunda 20 yılı aşkın bir tecrübeye sahip öncü eğitim kurumlarından biriymiş. Birçok öğrenci yurtdışında okumak için danışmanlık ve diğer hizmetleri buradan alıyormuş. Kurs süresince gidip gelirken kurs yetkililerinden bu konuda ayrıntılı bilgiler edinip, bunları da yurtdışında üniversite düzeyinde ya da farklı eğitim almayı planlayanlar için ayrı bir yazıda paylaşmaya söz veriyorum.
Şimdi yazımı sonlandırırken kendi kendime her gün en az yarım saat İtalyanca çalışmanın önemini hatırlatıyor -hatta hatırlatmakla da kalmayıp- ders çalışmaya gidiyorum. O lisan bu yıl öğrenilecek!..
Şahane! Yeni bir dil öğrenmek gerçekten çok keyif verici. İngilizce’den sonra Almanca kursuna gittim bende. Sonra kendi kendime İspanyolca çalışmaya başladım. En azından basit kelimelerle kendimi idare edecek kadar :) İtalyanca öğrenmeyi de konuşmayı da çok isterim. Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler. Sizi her mecradan takip ediyorum. (: İtalya ya gittiğinizde bolca fotoğraf paylaşınki gözümüz açılsın :)
Sevgiler
Teşekkür ederim. Umarım birazcık İtalyanca öğrenince İtalya seyahatlerim daha güzel olacak ve daha çok şey paylaşabileceğim :) Sevgiler..
Teşekkür ederim.
Çok teşekkür ederim.
Ye sev dua et diye bir kitap vardı.Kitabın ana kahramanı bir çok ülke gezip sadece İtalyanca diline olan merakı sevgisi ve öğrenme arzusuyla İtalya’ya gidip uzun zaman orada yaşıyordu.O kitabın vücut bulmuş hali gibi geldiniz bana.Sevgiler…
Ah, bilmez miyim; hatta kitabın bir de Julia Roberts’ın oynadığı film versiyonu çekilmişti ve sırf İtalya’da geçen bölümlerinin 20 kere izlemiş olabilirim!. Çok ilham vericiydi.. biraz etkilenmiş olabilirim!. Sevgiler!.