BENİM İÇİN CUNDA…

By | 7 Ocak 2016

ayvalik_seytanin_kahvesi
Benim için Cunda demek…

  • Her sabah Ayvalık’a giden ilk motorun sesi ile uyandiğın, denize bakan, kesme şeker kadar bir oda demek..Erkenden uyanıp arkadaki Mandıra’dan biraz peynir kestirir, gazeteyi, simiti kapıp otururum Taş Kahve’ye..Ortalık hareketlenmeye başlarken kaçıveririm Patriça’ya.. (Pateriça)
  • Birinci Köy’de yüzer, ikinci köyde, dünyadaki tek “dikili ağacım” olan yerde ağacıma sarılırım.. Üçüncü köyden ufka bakarım; buralar hiç bozulmasın, imara açılmasın, bir çivi çakılmasın isterim..
  • Yemek vakti gelince hiçbir yere pas vermez, gider küçük lokantamda ev yemekleri yerim; akşama pişirsinler diye dolma, sarma siparişi veririm.. Bazı günler Ayvalık’a iner, çarşıda dolanırım..Tekrar Cunda’ya dönüş motorunu ben de herkes gibi Ayvalık Gücü’nün masalarında birşeyler içerek beklerim.. Beklerken tulum peynirinden Ayvalık Tostu yemediysem eğer, sahildeki seyyardan midye alır, dönerken motorda yerim!..
  • Akşam kalabalığında hiç dolaşmam ortalıkta; pansiyonumun önünde komşu/esnaf/mazi sohbetlerine, ada dedikodularına ortak olur keyiflenirim.. Bazen odamın pencere pervazında oturur yukarıdan seyrederim sokağı… Kalabalığın, gürültünün, karmaşanın bitmesini, sabahın bana yine benim sakin, güzel “Cundam”ı getirmesini beklerim…
  • Cunda benim hiç bahsetmediģim, hiç paylaşmadığım sevgilim.. Ha, bakmayın, bugün yine Ayvalık’a inip rutinimizi gerçekleştirdik; Şeytanın Kahvesi Palabahçe’de kahvemizin üzerine Koruk Suyu içtik de pek neşelendim..bir seferliğine sadece birazcık anlattım..